DENİZ MAYINLARI VE MAYIN HARBİ
DENİZ MAYINLARI VE MAYIN HARBİ
Uzun yıllar hem mayın dökücü gemilerde hem de mayın tarama gemilerinde çeşitli branşlarda ve Başçarkçı olarak çalıştım. Birçok sohbet ortamında arkadaşlarım bana “Mayıncılık nasıl bir şeydir? Bir mayıncı ne yapar?” gibi sorular sorunca bu yazıyı hazırlamayı kendime bir borç bildim. Evet mayıncılık pek bilinen bir şey değildir. Hele deniz mayıncılığı çok daha farklı bir iştir. Aslında ben o zamanlar yani ilk gemiye atanıp ilk eğitim seyrini yaptığımda mayıncılığı “deniz çiftçiliği” olarak tanımlamıştım. Öyle değil mi?
Denizin dibinde; bilmediğiniz bir yerde, bilmediğiniz bir derinlikte, bilmediğiniz patlayıcı bir cisim, sesssizce ve sinsice sizi bekliyor, siz onu görmeden o sizi görüyor ve sadece en küçük saniye süreleri kadar bir sürede her şey olup bitiveriyor.
İşte siz elinizdeki çok farklı, anlaşılmaz görünen ekipmanlarla o sinsi canavara savaş ilan ediyorsunuz ve çoğunlukla kazanıyorsunuz. Hadi başlayalım. Ama en basit tarafından genel bilgiler ile başlayacağız, yoksa mayıncılık bir deryadır.
Deniz mayınları ilk olarak 14. yüzyılda Çinliler tarafından korsanlara karşı kullanılmış ve o zamandan sonra neredeyse her deniz çatışmasında kullanıldı. Buna I. ve II. Dünya Savaşları, Kore, Falkland Adaları ve Körfez Savaşlarını da dahil edebiliriz.
Mayınların basitliği ve etkinliğinin iki örneği, 1915 Çanakkale Savaşı’nda Nusrat Mayın Gemisinin Karanlık Liman’a 8 Mart 1915 tarihinde sahile paralel döşediği 26 mayın ve Kore Savaşı’nda, 3000 deniz mayınının demiryoluyla ülke boyunca taşındığı ve Wonsan limanını kapatmak için geceleri sampanlar tarafından döşendiği zaman meydana geldi.
Bu iki örnek sonunda:
İngiliz Bahriye Nazırı Winston Churchill 1930’da “Revue de Paris” dergisinde olayı şöyle yorumlamıştır: “Birinci Dünya Harbi’nde bu kadar insanın ölmesine, harbin ağır masraflara mal olmasına, denizlerde onca ticaret ve savaş gemisinin batmasına başlıca neden, Türkler tarafından o gece atılan o incecik çelik halat ucunda sallanan yirmi altı demir kaptır.”
ABD Görev Gücü Komutanı Tuğamiral Allan E. Hoke Smith Kore Savaşı için ise şunları söylemişti:
“Denizlerin kontrolünü donanması olmayan bir ulusa kaptırdık. Bu ulus, İsa’nın doğumu sonrasındaki dönemde kullanılan tekneler (sampan) ile döşediği Birinci Dünya Savaşı öncesi silahları kullanmıştır”.
Deniz mayınlarının gücü ve karmaşıklığı yıllar geçtikçe arttı ancak kullanımı kolay, karşı konulması zor, ucuz ve çok etkili bir savaş silahı olmaya devam ediyor.
DENİZ MAYINLARI
Deniz mayınları, gemi veya denizaltı hedeflerine zarar vermek veya batırmak için tasarlanmış su altı patlayıcı cihazlarıdır. Bunu, hem gemiyi sallayarak, iç ekipmanın bozulması veya çalışmaz hale getirilmesi yoluyla, hem de yeterince yakınsa, gövdeye nüfuz ederek hedef geminin batmasına neden olarak başarırlar. Deniz mayınlarını genel hatlarıyla aşağıdaki gibi tanımlıyoruz:
Yüzer Mayınlar – Demirli veya sürüklenen mayınlar; patlama temas ile veya hedeflerin manyetik veya akustik imzasıyla başlar.
Kara (Deniz Tabanı) Mayınları – Patlama hedeflerin manyetik, akustik veya basınç imzasıyla başlar.
Temas Mayınları – Mayın hedef gemi veya denizaltıyla temas etmesi halinde çalışmaya başlar. Ateşleme; anahtar kontak, kimyasal kontak veya galvanik etki içeren bir anten ile gerçekleştirilir.
Etki Mayınları – Hedefin manyetik, akustik veya basınç imzasını algılayarak patlar.
Kontrollü Mayınlar – Kabloyla veya su altı sinyaliyle çalıştırılır ve bu nedenle operatörün seçtiği bir zamanda ateşlenebilir.
MAYIN DÖŞEMESİ
Mayınlar türüne ve şekline bağlı olarak yüzey gemileri, denizaltılar veya uçaklar tarafından döşenir. Genellikle yüzey gemileri her türlü mayın döşeyebilir; denizaltılar ve uçaklar kara mayınları döşer.
MAYIN DÖŞEME ALANLARI
Mayınlar, düşman gemilerinin çalışmasının beklendiği alanlara saldırı amacıyla veya dost kıyılara yaklaşan düşman gemilerini engellemek için savunma amaçlı olarak döşenir. Bir mayın sahası, karşı önlemleri daha da zorlaştırmak için çeşitli mayın türleri ve çalıştırma sistemleri içerebilir.
MAYIN KARŞI ÖNLEMLERİ (MCM – Mine Counter Measures)
Pasif MCM:
Pasif MCM, düşman mayın tehdidinin etkilerini en aza indirmek için alınan önlemlerdir:
- Dost gemileri mayınların varlığı konusunda bilgilendirmek için bir seyrüsefer uyarı sisteminin kullanılması,
- Güzergahlar ve konvoylar dahilinde dost gemi taşımacılığının kontrol edilmesi, aranması ve mayınlardan temizlenmesi gereken alanı azaltır.
Kendini Korumalı MCM:
Gemi ve denizaltıların mayın risklerini ve etkilerini azaltan tasarım ve işletme özellikleridir. Bunlar şunları içerir:
- Manyetik imzayı azaltmak (manyetikliği giderme) için manyetik bobinlerin takılması (De-Gaussing Systems),
- Gürültüyü azaltmak için minimum hızda geçiş yapmak,
- En derin suyu kullanmak,
- Yüksek bir hazırlık durumunda bulunmak,
- Gemilerin sızdırmazlığını sağlamak,
Aktif MCM:
Mayınları bulmak ve imha etmek için çeşitli yöntemler kullanılır:
- Demirli mayınlar, bağlama tellerini kesen kesicilerle donatılmış tel tarama makineleri kullanan gemiler tarafından taranır (Mekanik Tarama – Orapeza Tarama). Taranmış mayınlar ateş edilerek batırılabilir, toplayıcı bir gemi tarafından etkisiz hale getirilebilir veya başka şekilde imha edilebilir,
- Basınçlı mayınlar dışındaki etki mayınları, nakliyeden uzakta, mıknatıslanmış bir kabloyu çeken mayın tarama gemileri (Manyetik Tarama) veya gemilerin imzalarını simüle eden akustik gürültü çıkaran cihazlar (Akustik Tarama) tarafından patlatılır,
- Tüm mayın türleri, mayın avcısı olarak bilinen gemiler tarafından sonar kullanılarak avlanabilmektedir. Bulunan mayınların imhası uzaktan kumandalı su altı aracı (ROV) kullanılarak veya dalgıçlar tarafından gerçekleştirilir,
- Dalgıçlar, sonar veya başka herhangi bir yöntemle tespit edilen mayınların imhası için görevlendirilebileceği gibi, rıhtım, liman, demirleme yerleri ve diğer alanlarda bulunan mayınları da arayıp imha edebilir. Bu özel tip dalış operasyonları için kullanılan ekipmanlar özellikle sesi en aza indirecek şekilde tasarlanmıştır ve manyetik malzeme içermez.
- Teknolojideki son gelişmeler MCM’de otonom gemilerin kullanımını uygulanabilir bir öneri haline getirmiş ve denemeler yapılmıştır. Bu sistem, personele yönelik riski azaltır ve gelecekte operasyonel bir gerçeklik haline gelebilecektir.
DENİZ MAYINLARI VE HUKUK
1907 Lahey Sözleşmesi deniz mayınlarının kullanımını düzenlemeye çalıştı. Bazı modern devletler 1907’de mevcut değildi ve bazıları da Antlaşmayı hiçbir zaman onaylamadı, ancak NATO ülkeleri genel olarak bu Sözleşmeye uymaktadırlar. Sözleşme, mayın sahalarının konumlandırılması, seyir uyarılarının yayınlanması, mayınların sürüklendiğinde veya belli bir süre sonra emniyete alınması gibi konuları kapsamaktadır.